Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Nedir? Belirtileri, Tedavisi ve Terapinin Önemi

Yayınlanma Tarihi: 09 Mart 2025

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

DEHB Nedir?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocukluk çağında başlayan ve yetişkinlikte de sürebilen nörogelişimsel bir bozukluktur​ NIMH.NIH.GOV​. DEHB olan kişiler, yaş ve gelişim düzeyine göre beklenenden daha yüksek düzeyde dikkat sorunları, aşırı hareketlilik (hiperaktivite) ve dürtüsellik sergilerler. Başka bir deyişle, dikkatlerini uzun süre toplayıp sürdürememe, davranışlarını kontrol etmekte güçlük ve kıpır kıpır olma hâli görülür​ NIMH.NIH.GOV​. DEHB, okul çağındaki çocuklarda en sık tanı konan bozukluklardan biridir ve erkeklerde kızlara göre daha sık teşhis edilmektedir​ PSYCHIATRY.ORG​. Bunun nedeni kısmen belirtilerin cinsiyete göre farklı görünebilmesidir; örneğin erkek çocuklar genellikle hiperaktif davranışlar gösterirken kız çocuklar daha çok fark edilmeyen dikkatsizlik belirtileri gösterebilir​ PSYCHIATRY.ORG​. DEHB oldukça yaygındır: Dünyada çocukların yaklaşık %5-10’unu etkilediği, yetişkinlerin ise yaklaşık %2-3’ünde devam ettiği tahmin edilmektedir​ PSYCHIATRY.ORG​. Bu bozukluk, bireyin akademik başarısını, iş yaşamını, sosyal ilişkilerini ve günlük işlevselliğini olumsuz etkileyebilen kronik bir durumdur​ PSYCHIATRY.ORG​. Uygun şekilde tedavi edilmediğinde, DEHB düşük özsaygı, okulda başarısızlık ve ilişkilerde sorunlar gibi sonuçlara yol açabilir.

DEHB Belirtileri

DEHB belirtileri üç ana alanda toplanır: Dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik. Dikkat eksikliği olan çocuk veya yetişkinler, ayrıntılara dikkat etmekte zorlanır, sık sık dalgın görünür ve verilen görevleri tamamlamakta güçlük çekerler. Örneğin, ödevlerini veya iş görevlerini unutabilir, organize olma ve plan yapmada sorun yaşayabilirler. Hiperaktivite belirtileri arasında yerinde duramama, sürekli kıpırdanma, aşırı konuşma ve sakin bir şekilde oturamama sayılabilir. Hiperaktif çocuklar sınıfta sırada oturmakta zorlanır, küçük çocuklar sürekli koşup tırmanabilir​ CDC.GOV​. Dürtüsellik ise düşünmeden hareket etme ve anında haz arama eğilimiyle karakterizedir. Dürtüsel çocuklar sırasını beklemekte zorlanır, başkalarının sözünü kesebilir veya tehlikeli riskler alabilirler​ CDC.GOV​. Örneğin, sorulan soru tamamlanmadan yanıt verebilir ya da karşıdan karşıya koşarken araba trafiğini düşünmeden hareket edebilirler. Bu belirtiler sadece ara sıra ortaya çıkan davranışlar değildir; DEHB tanısı alabilmesi için belirtilerin kalıcı ve birden fazla ortamda (örneğin hem evde hem okulda) görülüyor olması ve çocuğun işlevselliğini belirgin şekilde bozması gerekir​ CDC.GOV​. DEHB’li bireyler genellikle unutkanlık, dağınıklık, düzensizlik gibi sorunlar da yaşarlar. Örneğin, sık sık eşyalarını kaybedebilir, verilen talimatların tamamını akılda tutmakta güçlük çekebilirler. Bu belirtiler erken çocukluk döneminde başlar ve 12 yaşından önce görülmesi tanı için gereklidir. Yetişkinlikte de DEHB devam edebilir; çocukken DEHB tanısı almış bireylerin yaklaşık üçte birinde belirtiler erişkin dönemde de sürer​ NIMH.NIH.GOV​. Yetişkin DEHB’sinde dikkatsizlik (örneğin iş yerinde organize olamama, randevuları unutma) ön planda olabilirken hiperaktivite belirtileri yaşla birlikte azalabilir. DEHB’nin belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve çevresel koşullardan etkilenebilir. Örneğin, ilgi çekici bir aktivitede (sevdiği bir video oyunu gibi) dikkat sorunu daha az görünürken, sıkıcı veya uzun süreli görevlerde belirginleşebilir. Ayrıca DEHB sıklıkla başka sorunlarla birlikte görülür; kaygı bozukluğu, öğrenme güçlüğü veya davranış bozuklukları DEHB’li çocuklarda ortalamadan daha yüksek oranda saptanabilir. Belirtilerin şiddeti de hafiften ağıra değişebilir. DEHB’si olan bireylerin yaklaşık %60’ı belirtileri orta veya ağır derecede yaşar ve bu durum okul başarısını, aile hayatını ve arkadaş ilişkilerini ciddi ölçüde etkileyebilir​ CDC.GOV​. Bu nedenle, DEHB belirtileri fark edildiğinde erken değerlendirme ve müdahale önemlidir.

DEHB’nin Tedavi Yöntemleri

DEHB tedavisinde en başarılı yaklaşım, çok boyutlu bir tedavi planının uygulanmasıdır. İlaç tedavisi ve davranışsal terapi genellikle birlikte kullanılır. Özellikle 6 yaş ve üzerindeki çocuklarda, Amerikan Pediatri Akademisi birinci basamak olarak ilaç tedavisi ile davranış terapisinin birlikte uygulanmasını önermektedir​ CDC.GOV​. Yaygın kullanılan DEHB ilaçları merkezi sinir sistemi uyarıcılarıdır (metilfenidat, amfetamin türevleri gibi) ve bunlar hiperaktivite, dürtüsellik ve dikkat eksikliği belirtilerini azaltmada oldukça etkilidir​ NIMH.NIH.GOV​. Araştırmalar, uygun dozda ilaç kullanımının DEHB belirtilerini %70-80 oranında iyileştirebildiğini göstermektedir. Bununla birlikte, ilaç tedavisi tek başına yeterli bir çözüm değildir; ilaçlar belirtileri baskılarken, psikososyal müdahaleler çocuğun davranışlarını yönetmeyi öğrenmesi ve akademik/sosyal beceriler kazanması için gereklidir. Davranış terapisi ve eğitsel destek, DEHB tedavisinin vazgeçilmez parçalarıdır. Özellikle okul çağındaki çocuklarda, davranışçı teknikler kullanılarak istenen davranışlar pekiştirilebilir ve istenmeyen davranışlar azaltılabilir. Ebeveyn eğitim programları, anne babaların çocuklarının DEHB ile başa çıkma stratejileri geliştirmesine yardımcı olur. Örneğin, günlük rutinlerin yapılandırılması, net ve tutarlı kurallar konulması ve olumlu davranışların ödüllendirilmesi gibi teknikler öğretilir. Okul ortamında da bireyselleştirilmiş eğitim planları ve öğretmenlerle işbirliği önem taşır. Sınıfta çocuğun dikkatini artıracak önlemler (ön sıraya oturtma, sık geri bildirim verme gibi) uygulanabilir. Küçük yaş gruplarında (6 yaş altı) ilaç yerine öncelikle davranışsal tedavi önerilir​ CDC.GOV​. Örneğin, okul öncesi çocuklarda oyun terapisi ve ebeveyn eğitimi ile önemli ilerlemeler kaydedilebilir. Daha büyük çocuklar, ergenler ve yetişkinler için bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi yöntemler de yararlıdır. BDT, özellikle ergen ve yetişkin DEHB’lilerde zaman yönetimi, organizasyon becerileri ve problem çözme stratejileri geliştirmeye odaklanabilir. Ayrıca DEHB’ye sıklıkla eşlik eden kaygı bozukluğu, depresyon gibi durumlar varsa, bunlar için de tedavi (terapi veya gerekirse ilaç) planın bir parçası olmalıdır. Son olarak, yaşam tarzı düzenlemeleri de DEHB yönetiminde destekleyicidir. Düzenli fiziksel aktivite, yeterli uyku ve dengeli beslenme, dikkat ve davranış düzenlenmesine katkı sağlayabilir. Özellikle çocuklarda ekran süresinin kısıtlanması ve yapıcı etkinliklere yönlendirme de yararlı olabilir. DEHB tedavisi her bireye göre uyarlanmalıdır; çocuğun yaşına, belirtilerin şiddetine, eşlik eden sorunlara ve ailenin ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmiş bir plan en iyi sonucu verir. Erken tanı ve tedaviyle, DEHB’li çocuklar okul ve sosyal hayatlarında çok daha başarılı olabilir, yetişkinler ise iş ve ilişkilerinde işlevselliği artırabilirler.

Psikolog ve Terapi Desteğinin Önemi

DEHB yönetiminde psikolog ve terapi desteği, ilaç tedavisi kadar önemli bir yere sahiptir. Psikologlar, DEHB tanısını koymada, tedavi planını oluşturmada ve özellikle davranışsal müdahaleleri yürütmede kilit rol oynar. Bir psikolog veya terapist, çocuğa ve ailesine DEHB hakkında eğitim verir, bu durumla baş etme yöntemlerini öğretir ve düzenli takiple gelişimi izler. Özellikle davranış terapisi genellikle psikologlar tarafından uygulanır; bu terapi, çocuğun olumsuz davranışlarını azaltmak ve olumlu davranışlarını artırmak için yapılandırılmış teknikler içerir. Örneğin, bir psikolog aileyle birlikte çalışarak evde uygulanacak bir ödül-ceza sistemi geliştirebilir veya çocuğun öfke patlamalarını kontrol altına alması için duygusal düzenleme stratejileri öğretebilir. DEHB’li bireyler, zorluklar karşısında özgüven kaybı ve motivasyon düşüklüğü yaşayabilirler. Terapi desteği, bireyin özsaygısını korumasına ve güçlü yönlerini fark etmesine yardımcı olur. Grup terapileri veya akran destek grupları da DEHB’li çocuklar ve aileleri için faydalı olabilir; bu sayede yalnız olmadıklarını anlar ve diğerlerinin deneyimlerinden öğrenirler. Ergenler ve yetişkinler için psikoterapi, unutmaları azaltma, planlama yapma, zaman yönetimi gibi becerileri geliştirmeye odaklanabilir. Örneğin, bir yetişkin DEHB’li danışan, terapistinin yardımıyla günlük işlerini planlamak için takvim kullanma alışkanlığı kazanabilir veya dikkat dağıtıcı unsurları yönetme konusunda teknikler öğrenebilir. Psikolojik desteğin bir diğer boyutu da eşlik eden ruhsal sorunların ele alınmasıdır. DEHB’li bireylerde kaygı, depresyon veya öğrenme güçlüğü gibi ek sorunlar sık görülebilir​ NIMH.NIH.GOVNIMH.NIH.GOV​. Bu durumda psikolog, hem DEHB’yi hem de diğer sorunları bütüncül bir yaklaşımla tedavi eder. Örneğin, DEHB’li ve anksiyetesi olan bir çocuk için terapist, dikkat becerilerini geliştirmenin yanı sıra kaygı düzeyini azaltacak gevşeme tekniklerini de öğretebilir. Aile danışmanlığı ve öğretmenlerle işbirliği de terapinin önemli bir parçasıdır. Psikologlar, ebeveynlere ve öğretmenlere çocukla nasıl iletişim kurulacağı, olumlu davranışların nasıl pekiştirileceği konusunda rehberlik eder. Bu sayede çocuk, tutarlı bir şekilde desteklenmiş olur. Son olarak, terapi desteği uzun vadede sürdürülebilir başarı için gereklidir. İlaç tedavisi DEHB belirtilerini kontrol altına alırken, terapi çocuk ve aileye kalıcı beceriler kazandırır. DEHB kronik bir durum olduğundan, zaman zaman belirtiler alevlenebilir veya yaşamın farklı dönemlerinde yeni zorluklar ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda güvenebilecekleri bir terapistin olması, ailenin ve bireyin yeniden düzenleme yapmasına yardımcı olur. Bilimsel araştırmalar, davranışsal terapi alan DEHB’li çocukların akademik ve sosyal alanlarda daha iyi uyum sağladıklarını göstermektedir​ CDC.GOVCDC.GOV​. Özetle, psikolog ve terapi desteği, DEHB’li bireylerin potansiyellerine ulaşmaları ve kaliteli bir yaşam sürmeleri için hayati öneme sahiptir.

Blog'a Geri Dön
WhatsApp Üzerinden İletişime Geçin